Fırat Nehri üzerinde çeşitli boğazlar oluşmuştur. Bu boğazlardan biri de Keban Boğazı’dır. Bu boğaz Keban Barajı seddinden itibaren yaklaşık 40 km boyunca devam ederek Kumlutarla köyünün bulunduğu alana kadar 150-300 m genişliğinde devam etmektedir. Kumlutarla köyünden itibaren Malatya havzasına doğru vadi genişleyerek boğaz özelliğini yitirir.
Keban Boğazı’nın Kumlutarla köyünün 2 km kuzeyinden Keban ilçesine doğru yaklaşık 5 km uzunluğundaki dik duvarlar şeklinde yamaçlara sahip kesimine Karaleylek Kanyonu adı verilmiştir. Tektonik hareketlere bağlı olarak yükselen bu alan Malatya havzasının çökmesinin de etkisiyle Fırat Nehri’nin derine aşındırmasına bağlı olarak oluşmuştur. Keban Boğazı’nın bulunduğu saha yükseldikçe Fırat Nehri bu alanda adeta bir testerenin altındaki odun gibi kesilerek antesedat boğazı meydana getirmiştir. Bu nedenle sahadaki tektonik yükselmenin ve akarsuyun derine aşındırmasının hızlı gerçekleşmesi Keban Boğazı’nın bu aşağı kesiminde litolojininde uygun olması nedeniyle dik yamaçlar halinde bir kanyon özelliği kazanmasını sağlamıştır. Karaleylek Kanyonu’nun yamaçlarında oluşan mağara sistemleri daha çok litolojinin kolay aşınımına bağlı olarak ortaya çıkan doğal mağara oluşumlarıdır. Ancak bu mağara oluşumlarını tarih içerisinde insanlar tarafından yoğun olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu bölgede yapılacak tarihi ve arkeolojik çalışmalarla bu durum çok daha ayrıntılı bir şekilde ortaya konulabilir. Nitekim Karaleylek Kanyonu içerisinde Karakaya Baraj Gölü üzerinde yapılan tekne turlarında mağara yerleşmeleri ve bu yerleşmelerden Fırat Vadisi’ne inen kayalarda oyularak yapılmış merdiven sistemlerini görmek mümkündür. Yakın bir tarihe kadar (1985 yılına kadar) Elazığ- Malatya arasında Fırat Nehri üzerindeki bu kesimde sallarla ulaşım sağlanmakta idi.
Karaleylek Kanyonu’nun yakınında Ataf (Kumlutarla) köyünün Keleklik mevkisinden, halatlara bağlı sallar ve keleklerle Malatya Arguvan’a geçişlerin yapıldığı; ancak Karakaya Barajı’nın yapılması ile bu durumun sona erdiği bilinmektedir. Karaleylek Kanyonu’nda bulunan mağaraların ağız kısımları genellikle Fırat Nehri’ne doğru dönüktür. Bu mağaraların en önemlisi ise Tepesidelik Mağarası’dır. Bu mağaraya teknelerle Karakaya Baraj Gölü üzerinden ulaşılabilmektedir. Mağara içerisinde tavandan akan bir tatlı su kaynağı da mevcuttur. Mağara içerisinde kendine özgü bitki ve hayvan türlerini barındırır. Nitekim mağara içinde Karaleylek yuvaları mevcuttur. Mağaranın üst kısmının çökmesi ile giriş kısmı doğal bir köprü oluşturmuştur. Mağaranın orta kısmının tepesinin çökmesi ile ilginç bir durum kazanmıştır. Yöre halkı tarafından mağaraya Tepesidelik Mağara denmesinin sebebi de budur. Mağaranın tavanından yer çekiminin tersi yönde gelişen ağaçlar vardır. Bu durum doğada az rastlanabilecek bir ilginçlik sunar.